12 Mart
yaklaşıyor. Biz de bundan dolayı “İstiklal Marşının Kabulü Konulu Tiyatro Metni”
yazmaya çalıştık.
M.Akif
–(Hüzünlü bir sesle) Kardeşlerim Bursa’nın işgaline dair yeni havadisler var
mı?
C.Şehabettin-
Yunanlılar şehrin içine kadar girmiş her tarafı yakıp yıkıyorlar.
M.Cemal- Benim
duyduklarıma göre sultanlarımızın aziz türbelerine bile zarar vermişler.
Akif-(Başını
yere eğer, üzgündür) Ulu Orhan’ın, şanlı Beyazıt Han’ın kemikleri sızlıyordur
şimdi.Aman Allahım! (Kafasını kaldırır ve şiirini söyler)
“Ne hicrandır ki en şevketli bir mazi serab olsun,
O kudretler o satvetler harab olsun turab olsun,
Çökük bir kubbe kalsın mabedinden Yıldırım Han’ın
Şenaatlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan’ın!”
Hasan Basri
-Ne oldu da koca devlet-i âliye bu hale geldi üstadım?
Akif -
Kastamonu Nasrullah Camiinde verdiğim vaazda anlattığım olayı hatırlıyor musun?
Hasan Basri- Evet.
Mısır’da bulunduğun günlere ait bir hatıraydı. Mısır’ı çok az bir kuvvetle
işgal eden İngilizlerden birine: “Günün birinde Osmanlı Devleti 40 bin kişilik
bir ordu gönderse ne yapardınız?” diye sormuşsunuz. O da:“Hiçbir şey yapamayız
ama biz onları öyle birbirine düşürürüz ki, değil 40 bin kişi 40 kişi gönderecek
fırsatı bile bulamazlar.” Demiş.
Akif- İşte
içine düştüğümüz durumu anlatan bir örnek! Rabbimizin de buyurduğu gibi:” Ey
Müslümanlar! Birbirinize girmeyin sonra
kalplerinize korku çöker de devletiniz, gücünüz, kuvvetiniz gider.”
C.Şehabettin-
Müslümanların da kafası çok karışık. Kendilerini Batılı medeniyete ait hisseden
şairler,siyasetçiler,gazeteciler her gün yeni şeyler icat ediyorlar. Bazıları
işgal kuvvetlerinin hayranlığını yaymayı bir görev bilmiş sanki.
M.Cemal-Hatta
geçenlerde bir şiirde Peygamberimize hakaret edilmiş.
Akif-(Sesini
yükseltir. Öfkeli bir şekilde)Babama sövülmesine tahammül edebilirim ama
Peygamberime sövdürmem.
M.Cemal-“Serseri!
Hiçbirinin mesleği yok, meşrebi yok
Feylesof hepsi fakat pek çoğunun mektebi
yok
Şimdi Allah’a söver sonra biraz bol para
ver
Hiç utanmaz Protestanlara zangoçluk
eder.” Diye boşuna söylememişsin üstadım.
Hasan Basri-
Öyle zannediyorum ki bugünkü durumda olmamız, dini hurafelere boğmamız,
Kuran’ın hakikatinden ayrılmamızdan kaynaklanıyor. Bunu şu dizelerinizde çok
güzel anlatmışsınız:
“Ya
açar nazm-ı celilin bakarız yaprağına,
Yahut
üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir
hele Kuran bunu hakkıyla bilin,
Ne
mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.”
C.Şehabettin-(Hasan
Basri Beye bakarak) Haklısınız Hasan Basri Bey. (Bu sefer M.Akif e bakarak) Azizim
siz daha iyi bilirsiniz. Bütün Müslümanlar yeniden bir araya gelip İslam’ın bu
son kalesini kurtarmak için savaşamazlar mı? İslam aleminin durumu nedir?
Akif- Bana ne
gördün Şark’ı çok gezdin diyorlar. Gördüğüm yer yer:
Harap iller, serilmiş hanümanlar, başsız ümmetler.
Yıkılmış köprüler, çökmüş kanallar, yolcusuz yollar.
Cemaatsiz imamlar, kirli yüzler, secdesiz başlar.
Gaza namiyle dindaş
öldüren biçare dindaşlar!
C.Şehabettin-(Umutsuz
bir şekilde kafasını eğer) Demek durum bu kadar vahim ha Koca Akif.(Biraz
durduktan sonra ayağa kalkar) Allahım bu millet vatansız,
bayraksız, ezansız mı kalacak. 300 yıldır başı eğik olan bu milleti tutup
kaldıracak “Asım’ın Nesli” nerede?
(Bir kişi cevap verir gibi İstiklal Marşı okumaya başlar)
Yorum Gönderme