Bu bölümdeki metnin içeriğini incelerken bize gözün değil gönlün gördüğü yürek gerek ne demek konusu üzerinde kısaca fikir sahibi olabilirsiniz.
İnsan her gün evden çıktığı andan itibaren iş veya başka sebeplerle başka kişilerle iletişim halinde oluyor. Hatta bu iletişim her insan işçin hayat boyu devam eden bir durumdur. Bu süreçte kimisiyle yakınlık kuruyoruz, kimi insanlarla aramıza mesafe koyuyoruz. Her gittiğimiz yerde, bulunduğumuz her ortamda birbirinden farklı kişilik özelliğine sahip insanlarla tanışıyoruz. Bazı insanların tanıdığımızı zannediyoruz. Sonra bir şey oluyor. o insanların aslında hiç tanımadığımız farklı özellikleri, bizden sakladıkları bir yüzleri olduğunu öğreniyoruz. Bu durumda insanların tanımak, ilişkilerimizi daha güzelleştirmek, insanların kalbine girmek önemli olan konular olarak karşımıza çıkıyor.
Bir şeyi gözle veya kalbimizle görebilme olanağı taşıyoruz. Gözle görülen pek de gerçekçi olmuyor. Herkes içinde başka bir kişilik taşıyor, dışına kendini farklı yansıtabiliyor. Bu nedenle gözün gördüğü
ne aldanmamak fikri öne çıkıyor. Doğru olan gönlün gördüğüne inanmaktır. Gönlün gördüğü birine yüreğimizle bakmak, onun yüreğindeki gerçek kimliğini anlamak noktasında çok önemlidir.
Kısacası gönül gözü normal görme organımız olan gözün gördüğünden çok derin ve doğru olan bilgilere ulaşır. Bu noktada bize lazım olan hayattaki her şeye gönül gözüyle bakmaktır. İnsanlarla ilişkilerimiz de doğruluk, güvenilirlik çok önemli meselelerdir. İnsanların iç dünyasında herkese göstermediği asıl yüzünü, yüreğinde saklanan kimliğini görmek için onlar gönülden bakmak gerekir. Çünkü normal gözümüz her şeyi olduğu gibi göremez. Birine dıştan bakınca onu yüzeysel olarak tanıyabiliriz ama onun kalbine girdiğimizde nasıl biri olduğunu tam olarak anlayabiliriz.
Tags:
Kompozisyonlar