Bu bölümdeki örnek hikayeleri inceleyerek Sorumluluk Başarı Demektir başlıklı sorumluluk ile ilgili öyküleyici bir metin yazınız etkinliği için kısaca fikir edinebilirsiniz.
Ebrar, 8. Sınıfta okuyan çok efendi, sorumluluk sahibi ve zeki bir öğrenciydi. Ebrar, bütün derslerini dikkatle dinler, sorumluluklarını başarıyla yerine getirirdi. Böyle biri olması onu her yönde başarılı kılıyor ve öğretmenleri tarafından da takdirle karşılanıyordu.
Sene sonunda yapılacak sınava düzenli ve planlı bir şekilde çalışan Ebrar, Fen lisesinde okumak istiyordu. Hayli büyüdüğünde doktor olma ve insanları sağlığına kavuşturmaktı. Çünkü o, bir yakınını ağır bir hastalıktan kaybetmişti. Ebrar sorumluluklarının farkında olan ve çalışmayı, kitap okumayı alışkanlık haline getirmiş, hedefine doğru emin adımlarla ilerliyordu. Başarının sırının sorumluluklarını bilmek ve bu yolda çalışmak olduğunu çok iyi bilen akıllı bir öğrenciydi.
Aylar bu şekilde hızla geçti. Artık okulun bitmesine çok kısa bir süre kaldı. Ebrar, hayallerine kavuşmanın ilk basamağı olan LGS’ye girdi. Sınavda çok sakindi. Her soruyu anlaya anlaya okuyor, seçenekleri düzgünce eliyor ve cevap kağıdına belirlediği seçeneği kodluyordu. Soruları kendisinden emin bir halde çözdü. Nihayet sınavı tamamladı. Aradan dört hafta geçti. Sınav açıklandığında ise sorumluluklarını yerine getirmenin mükafatını aldı. Artık Fen Lisesini kazanmıştı. Dolayısıyla her kim sorumluluklarını yerine getirirse, bunun karşılığını bir gün mutlaka alır.
Şema'nın Büyük Sorumluluğu
Şema, doğduğu topraklardan çok uzaklara götürülen bir dişi aslandı. Onu ve birkaç tane aslanı yaşadıkları bölgeden alıp farklı bir yere götürdüler. Orada yeni bir sürü oluşmasını amaçladılar. Şema aralarından en tecrübeli olandı. İlk günlerde gruba liderlik etti. Etrafı tanıyıp avları keşfettiler.
Bir müddet sonra av fırsatı yakalayan Şema sessizce ona yaklaşmanın planını yapıyordu. Diğer aslanlar henüz belli bir olgunluğa erişemediği için erken davranıp avı kaçırdı. Bir gün Şema sessiz sedasız gurubu terk etti. İki ay ortalarda gözükmedi. Çünkü o artık iki yavrusu olan bir anne oldu. Artık üzerindeki sorumluluğun farkındaydı. Grubun yanında kalsa yavrularının yaşama sansı olmayacaktı. O da herkesten uzak kendine bir yuva buldu. Her gün avlanıp yavrularının bakımıyla ilgilendi.
Aradan biraz zaman geçince yavruları artık büyümüştü. Onları grupla tanıştırma zamanı geldiğini anlayınca tekrar diğer aslanların yanına döndü. Onlarla birlikte güzel bir sürü oldular. Şema bu sürüye önderlik etti. Av anında diğer aslanlarla aralarında bir uyum oluştu. Her aslan ne yapacağını biliyordu. Şema bu takım sorumluluğunun vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Çünkü onun yokluğunda sürü epey zayıflamış ve uyumsuz bir haldeydi.
Artık Şema geldiği için aslanların hayatı düzene girdi. Hepsi de sorumluluklarına göre davranmaya başladı. Yavrular da bu sürünün avlanma becerisi sayesinde iyi beslendi. Aradan geçen birkaç ay sonra yetkililer sürüyü kontrol etmek için geldiğinde amaçladıkları sürünün oluştuğunu görünce çok sevindiler. Bu takım ruhunun baş rolünde tabi ki Şema vardı. Her şey onun sayesinde gerçekleşmişti.