Bu bölümdeki metni inceleyerek deveyi yardan uçuran bir tutam ottur atasözü ile ilgili kompozisyon yazısı adına kısaca fikir edinebilirsiniz.
İnsanlar küçük bir menfaat için türlü sıkıntılara neden olur. Bundan ders almayıp aynı hatayı hep tekrar eder. Oysa biraz kanaat sahibi olmalıyız. Küçük bir çıkarın ardından gitmek insanların başına daha büyük felaketler getirir. Yani aklımızı gereği gibi kullanmalı ve atacağımız adımların sonuçlarını göz önünde bulundurmalıyız. Her şey yolunda giderken sırf küçük bir çıkara ulaşmak için kendimizi tehlikeye atmak akıl işi değildir.
Bir tutam ot olarak anlatılmak istenen küçük menfaatlerdir. İnsan da açgözlü olunca küçük menfaatler için başını derde sokmaktan kaçınmaz. Ta ki başımıza kötü bir olay gelince bundan ders alırız. Eğer bir olumsuzlukla karşılaşmıyorsak aynı çıkarların peşinde koşmaya devam ederiz. İnsan çiğ süt emmiş derler ya, ne yapacağı belli olmaz. Yani bazı kişiler bir anlık gaflete düşer, küçük bir çıkar için daha büyük yüklerin altına girer. Ondan sonra o durumdan kurtulmak için debelenip dururlar.
Bir deve düşünelim, karnı aç ve bir tutam ot bulsa onu bir lokmada yiyecektir. Bu ot uçurumun kenarında bile olsa deve bu tehlikeye aldırış etmeyecek, en sonunda yardan aşağı uçacaktır. İnsanlar küçük menfaatlerle karşılaşınca işin sonunun kötü bitecek olduğunu bilmesine rağmen hala onu elde etmeye çabalar. Ona ulaşayım derken açgözlülükle ileri gitmiş olur. Ondan sonra başına bela alır. Burada beladan kasıt geri dönüşü olmayan çok kötü bir olayla karşılaşmaktır.
Kötü bir şey yaşamamak, başımızı derde sokmamak için menfaatçi tavrımızdan vazgeçmek kendi adımıza en doğru olandır. Bu yüzden açgözlülüğü bir kenara bırakıp bulduklarımızla yetinmek zorundayız. Eğer bir fırsat yakalamışsak sonunu düşünerek adım atmalı ve dikkatli olmalıyız. Davranışlarımız imkanlarımız ölçüsünde şekillenmelidir. Halimize şükretmeyi bilmeliyiz. Daha çok param olsun, daha çok şey alayım dersek sorunlar eskisinden daha kötü hale gelebilir.
Çıkarcı olmak genel olarak iyi bir şey değildir. İnsanın başına türlü belalar açabilir. O yüzden ne yaptığımızı bilmeliyiz. Eğri oturup doğru konuşursak düşünmek gibi bir olay var. Biz de düşünerek hareket etmeli mantıklı kararlar vermeliyiz. Dolayısıyla küçük hesaplar yaparsak, hırslarımız uğruna gözümüz kör olur. Bu da bizleri bataklığa sürükler. Küçük bir çıkar için kendimizi bu kadar zarar uğratmanın bir anlamı yoktur.
Sonuç olarak başımıza bela açan en büyük etkenlerin başında açgözlü olmak, yetinememek vardır. Bundan dolayı insan hırsa kapılır. Sahip olduklarına bakmaz, daha fazlasını ister. Bunun için de kendisi adına büyük zararlara yol açar. Demek ki bir şeyleri elde etmek için hırsa kapılmak çok kötüdür.