Bu yazımızda aç tavuk kendini buğday ambarında sanır ile ilgili hikaye hakkında kısa bir yazı ele alacağız.
Ekonomik koşullar giderek zorlaşıyordu. Cemal buna rağmen araba hayalinden vazgeçmiyordu. Babası ona böyle bir isteğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını anlatsa da o olmayacak düşler peşinde koşuyordu. Her geçen gün altın fiyatları artarken, her şeye zam gelirken Cemal hala araba derdindeydi. Bu fiyat artışından arabalar da nasibini alıyordu.
Birkaç yıl öncesine kadar 16.000 TL olan almayı düşündüğü araba şimdilerde 80.000 TL fiyatına yükselmişti. Cemal de yıllardır araba alacağım diye tutturmuştur ama çok zor bir durum vardı. O da kendi ailesinin ekonomik durumu oldukça düşük seviyede olmasıydı. Liseyi bitirmiş, üniversite sınavını kazanamamıştı ama bir oto tamircisinde çırak olarak çalışıyordu. Oradan da haftalık küçük denecek miktarda bir ücret alıyordu. Araba için ise milyarlar gerekiyordu. Babası bir akşam oğlunu karşısına aldı. Oğlum, halimiz ortada, senin aldığın ücret belli biz şu anda araba falan alamayız, gel vazgeç bu sevdadan, dedi. Cemal bu sözler karşısında ne diyeceğini bilemedi. Babası sözlerine devam etti. Olmayacak şeyler istiyorsun, aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Seninki de o hesap deyince Cemal’in başından aşağı kaynar sular döküldü adeta.
O günden sonra düşünüp taşındı. Babası haklıydı. Ortada iyi bir gelir yoktu. Buna karşın imkansız bir şey istiyordu. Artık bu düşüncelerle araba işini askıya almak zorunda kaldı.
Tags:
Hikayeler