Yokuşa Akan Sular Kompozisyon

Bu bölümdeki özet metnini inceleyerek Mustafa Kutlu isimli yazarın yazdığı yokuşa akan sular ile ilgili kompozisyon konusunda fikir edinebilirsiniz.

Yokuşa Akan Sular bir devrin kırsal kesiminden şehre göç eden bir gencin gözüyle şehir yaşamı ve kırsal yaşam arasındaki çatışmayı ele alan bir eserdir. Bican isimli karakter, dayısının yönlendirmesiyle şehre bir sanayi alanında çalışmak için gelir. Bu süreçten birçok durum ona yabancı geldiği için çok şaşkınlık yaşamaktadır. Mesela bizler de aslen köyde yaşayan biri olsak şehirde okumaya veya çalışmaya gitsek ilk başlarda ciddi yabancılık çekeriz. Bican'ın iç dünyasında yaşadığı çatışma ve endişe dolu duygular son derece normaldir. İnsan önceleri neye alıştıysa o değerlere sahip olarak yetişmiştir. Gittiği şehir hakkında hiç bilgisi elbette yoktur. Şehirdeki yaşantı ona ilginç derecede şaşırtıcı gelir. Bu hayat başta ona farlı görünse de içine girdiğiniz andan itibaren şehir kültür sizi avucunun içine almaya başlar.

Mesela şehirde köyden farkı olarak binalar çok yüksektir. Köy hayatını benimsemiş biri şehre taşındığı zaman bakar ki her yerde gözle görülür bir hareketlilik var. Aklından acaba bu insanlar neden bu kadar acele ediyor. Ya da bu binalar niye bu kadar yüksek yapılmış gibisinden şaşırır. Daha önce hiç görmediği bir koşturmacanın içinde bulur kendini. Oysa köyde ise her şey daha sakin, etraf daha sessiz bir haldedir. Dolayısıyla tarımdan sanayiye geçiş bir modernleşmeyi anlatıyor. Bu geçişte ise insan ortada kalıyor. Hani iki arda bir dere kalmak gibisinden açmaza düşüyor. Sonunda ise modernleşmenin baskısıyla inanç ve değerlerini yitirmek zorunda kalıyor. Bunları anlatmak ve okuyucuyla buluşturmak hüzün dolu bir yolculuktur. Zira Anadolu insanının yaşadığı kaygılar, gariplikler bu eserde ifade edilmiştir. O dönemde siyaset, sağ sol olayları fabrikalar ve işçi hakları gibi konular da gündemde olunca köylü bir gencin iç dünyası elbette açmaza düşmüştür. Şehirli gibi yemeyip içmeyen birinin dayısının isteğiyle çalışmak için dökümhaneye girmesi ve yaşadığı korkular bizi içine çekiyor. Kendini çok garip hisseden Bican'ın öyküsüdür bu eser. Çalışmak zorunda olan bir insan var. Ve bunun için gurbete gelmiş ama karşısında hiç de alışık olmadığı bir tablo var. Her anlamda belirsizlik yaşaması da çok normaldir. Aslında Yokuşa Akan Sular şehirleşmeye yeni geçen Anadolu insanının yaşadığı bocalamayı ele almaktadır.

Sonuç olarak Yokuşa Akan Sular isimli öykü kitabı tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecinde yaşanan karmaşaya dikkat çekmektedir. Bu bağlamda sanayi toplumu olgusunun baskın gelmesiyle iç dünyamızda hissettiğimiz korkuları ve alışkanlıklarımızın değişmesi gibi durumlarla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini vurgulayan bir eserdir. İnsan tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecinde birçok açmazla karşılaşıyor. Hayatın nasıl şekilleneceğine dair endişeleri oluyor. Bunu Karslı bir gencin gözünden etkileyici ve doğal cümlelerle aktaran yazar insanımızın o dönemini başarıyla yansıtmıştır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski