Sağlık Varlıktan Yeğdir Hikaye Edici Metin

Bu bölümdeki örnek hikayeyi inceleyerek "Sağlık varlıktan yeğdir atasözüyle ilgili hikâye edici bir metin yazınız." etkinliği hakkında kısaca fikir edinebilirsiniz.

Maddi durumu çok iyi bir evin çocuğu olan, Ömer varlık içinde yaşıyordu. Neye ihtiyacı varsa alınırdı. Fakat bu devran böyle sürmedi. Bir gün babası hastalandı. Günlerce hastanede kalmakla sağlığın varlıktan daha kıymetli olduğunu anladılar. Babası iki yıl gibi bir süre tedavi gördü. Bu iki yıl Ömer ve ailesi için çok şey demekti. Çünkü ömürlerinden ömür gitti. Ancak durum iyiye gidiyordu. Babası uzun süren bu tedaviye karşılık verdi. Sonunda doktor güzle haberi verdi. Artık babası taburcu edildi.

O günden itibaren Ömer'in hayata bakışı değişti. Babası da paranın pulun sağlıktan daha önemli olmadığını zaten anlamıştı. Bundan sonrasında daha çok insana yardım etme kararı aldılar. Bu hayatın anlamının ihtiyaç sahipleriyle ekmeği bölüşmekte olduğunu biliyorlardı. Bu hastalıkla hayata dair birçok ders almaları onlar için olumlu bir gelişmeydi. Eskiden para pul içinde yaşarken hiç kimseyi düşünmeyen bu aile yoksul ve hastalar için daha duyarlı bir hale geldi. Ömer okulda maddi zorluk çeken arkadaşları konusunda babasını bilgilendirdi. Babası onlara harçlık olsun diye ayda bir burs vermeye başladı. Bunun dışında sık sık hastaneye gidip tanımadıkları hastaları ziyaret ettiler. Onlar için neler yapabileceklerini görüştüler. Birine kan vermek gerektiğinde hemen öne atıldılar. Bu konuda çok daha hassas olmalarıyla insanlık anlamında çok mesafe katettiler.

Ömer önceden çorba falan içmez, sağlığını önemsemezdi. Babasının hastalığı ve iyileşme süreci bütün ailesi için sağlığın önemini anlamaları adına dönüm noktası oldu. Bu hastalıktan sonra tüm ev halkı daha iyi beslenmeye, düzenli uykuya, spora ve muhtaçlara iyilik etmeye özen gösterdiler. Hem sağlığa yatırım yaptılar hem de hayır yaparak sevap kazandılar.

Sağlık Varlıktan Yeğdir Atasözü ile İlgili Hikaye Örneği

Arda askerliğini yeni bitirmiş ve evine dönmüştü. Ailesi yeni bir ev almak istiyordu. O da altına şöyle en güzelinden bir araba alacaktı. Aylarca bunun hayalini kuruyordu. Maddi durumları da çok iyiydi. Bir gün babası ev aramaya çıkmış ve akşama güzle bir haberle dönmüştü. Tam şehrin merkezinde ve güneşe bakan bir apartmanın orta katında onlara göre bir ev vardı.

Ertesi gün hep birlikte eve bakmaya gittiler. Ev sahibiyle fiyat konusunda pazarlık yaparak anlaştılar. Artık istedikleri evi almışlardı. Birkaç gün içinde annesi ve yakınları evi temizleyip oraya taşınacaklardı. O günlerde Arda'nın sırtında bir ağrı peydah oldu. Hastaneye gidip tahlil verdi. Sonuçlarda pek de bir şey yok gibiydi. Ama her hece Arda bu ağrılarla uyanıyor ve kıvranıyordu. Daha sonra farklı hastanelere gitti.Üç dört hafta o hastaneden bir diğerine mekik dokudu. En son üniversitenin araştırma hastanesine gitti. Orada ayrıntılı tahliller yapıldığı için Arda'nın hastalığına tanı konuldu. Ciddi bir sorun vardı. Arda birkaç ay hastanede kalmalıydı. Yani bu hastalığının tedavisi uzun sürecekti. Bir de almışlardı ama hiç sevinemeden, içine yerleşemeden hastaneye yattı. Annesi de ona refakatçi oldu. Babası yakınlarıyla zor bela evi taşıdı. Fakat oğlu hastane köşelerinde tedavi görüyordu. O anda ne kadar varlıklı olsak da sağlık olmayınca hiçbir şeyin tadı olmuyor diye düşündü babası. Gerçekten de öyleydi.

Tedavi için birkaç ay ön görülüyordu lakin bu tedavi gittikçe uzadı. İki yıl gibi uzun bir döneme yayıldı. Arda'nın durumu giderek ağırlaştı ve yoğun bakıma alındı. O günlerde annesi gözyaşları döküyordu. Dualarını olu için ediyordu. Birkaç gün içinde hiç beklenmedik bir şekilde Arda hayata gözlerini yumdu. Bu haber ailesini paramparça etti. Onun gidişi çok acı oldu. Anne ve babası yeni eve geçtiler ama oğullarının acısı içlerinden hiç çıkmadı.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski