Okuma İhtiyacı Barut Gibidir Bir Kere Tutuşunca Artık Sönmez Anlamı

Bu yazımızda Victor Hugo'ya ait olan okuma ihtiyacı barut gibidir bir kere tutuşunca artık sönmez sözünün anlamı ile ilgili duygu ve düşüncelerimizi kısaca açıklayacağımız bir kompozisyon yazacağız.

Ekmek, su nasıl temel bir ihtiyaçsa okuma da karşılanması gereken önemli ihtiyacımızdan biridir. Bir ihtiyaç ortaya çıktığında onu en kısa sürede karşılamak gerekir ki rahat edelim. Yoksa içimizi kasıp kavuran bir ateşin esiri oluruz. Açken karnını doyurmayan birini midesi rahat bırakmaz, okuma ihtiyacı da karşılanmayınca beynimiz, zihnimiz bizi rahat bırakmayacaktır.

Bir barut yandığı zaman onu söndüremeyiz. Okuma ihtiyacı da bir barutun ateşine benzer. Onu söndürmenin tek çaresi okumak ve bu ihtiyacı temin etmektir. Dolayısıyla hiç bilinmedik bir zamanda bir bakarsınız içinizde büyüyen bir barut etşü gibi okuma ihtiyacı alevlenmiş. O zaman sevdiğniz, ilgi duyduğunu bir kitabı alinize tutuşturup bir köşeye çekilip bu ihtiaycaı gidermelisiniz. Şayet aldırış etmezseniz bu ateş sizi rahat bırakmaz.

Mesela bazen canımız hiç okumak istemez. Bazen de öyle bir okuma aşkı gelir ki ne bulursak okumak isteriz. İnsanlardan kaçıp kendi sessiz dünyamıza sığınır, kendimizi bir kitabın sularına bırakırız. İşte bu ikinci durumdaki bahsedilen şey okuma ihtiyacının barut gibi tutuşmasından kaynaklanır. İhtiyaç duyulan bşri şey karşılanmayınca insanın aklı orada kalır. Acıkınca nasıl bir şey yemden rahat edemiyorsak okuma isteği gelince bir romandır, hikayedir, beğendiğimiz bir kitaptır alıp okumadığımız zaman bir şeyler eksik olur ve dikkatimizi başka işlere veremeyiz. Önce o ihtiyacı gidermek lazımdır.