Bu sayfadaki metni inceleyerek tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır atasözü ile ilgili kompozisyon yazısı adına kısaca fikir alabilirsiniz.
Tilki özgür, başına buyruk bir şeklide dolaşır durur
değil mi? Ancak sonunda kendi yuvasına döner. İşte insanlar için de durum
böyledir. İnsanlar kendi başına buyruk bir şekilde bulunduğu ortamdan ayrılabilir.
Uzak yerlere gider. Ancak daha önceden sahip olduğu alışkanlıklardan kaçamaz.
Döner dolaşır kendi öz hayatına döner.
Örneğin biz evden çıkıp kafamıza göre gezip tozuyoruz. Akşam olduğunda
dönüp dolaşıp tekrar evimize dönüyoruz. İşte burada anlatılmak istenen nokta tam
olarak bu şekildedir. İnsanlar bağlı olduğu çevreden tümüyle kopuk yaşayamaz.
Belki orada hoşuna gitmeyen şeyler olabilir. Veya daha iyi koşullarda yaşamak
istiyor olabilir. Bunun neticesinde yaşadığı ortamdan ayrılabilir. Ancak ileride
gittiği yerden memleketine, kendi yaşadığı eski yere geri gelecektir.
Hayat böyle
tecrübeler sunar bize. Atalarımız da geçmişte bu tecrübeleri bizzat yaşamışlar
ve bundan ders çıkarmışlardır. Bize de böyle bir öğütte bulunmuşlar. Bence de
haklılardır. Çünkü atalarımızın söylediği yanlış bir söz görmedim şimdiye
kadar. Tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkânıdır atasözünden
çıkaracağımız bir başka anlam da kişi alışkanlıklarına bağlıdır. İnsan ne kadar huyunu, alışkanlıklarını, karakterini değiştirmeye çalışsa da sonunda kendi özüne
dönecektir. Çünkü kişi, alışkanlıklarının esiridir. Bu alışkanlıklardan tamamıyla
kopamayız. Can çıkar huy çıkmaz demişler ya, durum biraz da öyledir.
Sonuç olarak insan yaşadığı yerden ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın işi bitince geri dönüp evine, kaldığı yere gelecektir. Bu yüzden kimse hakkında kaldığı ve yaşadığı yerden tamamen ayrılacakmış gibi düşünmemeliyiz.