Bu yazımızda sevginin önemi ile ilgili öyküleyici bir metin konusundan kısaca söz edeceğiz.
Bir okula yeni atanan Esma idealist bir muallimdi. Onun mesleğine dair gerçekleştirmek istediği birçok hedef vardı. Kalbi de sevgi dolu olan bu genç muallimin tek derdi öğrencileriydi. Onlara her açıdan fayda sağlamak, yüreklerine dokunmak, sevgisiyle hayatlarına renk katmak istiyordu. Bu yüzden de heyecanı çok yüksek ve içi içine sığmıyordu.
Yeni başladığı okulda ise daha ilk günden itibaren bir problem tespit etti. Sevgisiz büyüye çocuklar ve sevgisiz aileler bu muhitte yaşıyordu. Ona göre öncelikle bu sorunu ortadan kaldırmak gerekiyordu. Çünkü biliyordu ki sevgisiz bir anne varsa, onun çocuğu hiçbir zaman mutlu olamaz. Bu anlamda ilk olarak veli toplantısı yaptı. Bütün aileleri okula davet etti. Onlara yüreğe dokunan cümleler söyledi. Sevginin önemi üzerine iki saat konuştu. Çocukların en büyük eksikliğinin sevgisizlik olduğunu üstüne basa basa anlattı. Ne olur mutlu çocuklar yetiştirin diyerek sözlerini noktaladı.
Derslerde kendisi zaten hem bir şeyelr öğretiyor hem de çocuklara sevgiyle bakıyordu. Onlara adeta sevgi pınarından sınırsız sevgi veriyordu. Bu tavrı yakın zamanda sonuç verdi. Artık o mutsuz çocuklar gitmiş, hayata güzle gözle bakan neşeli çocuklar gelmişti. Eski huysuzlukla yerini daha sakin yapılı kişiliklere bırakmıştı. Bir gün evindeyken çocuklardaki bu değişimi düşünürken gözyaşlarını tutamadı. Bu kadar beklemiyordu ama fark ettiği olumlu gelişme onu çok sevindirdi.
Şimdi mesleğini daha bir seviyordu. Her gün okula adeta koşarcasına gidiyordu. İşi onun en büyük motivasyon kaynağıydı. O sene böyle güzellikler içinde geçti. Ertesi yıl başka bir şehre tayini çıkan bu genç muallim, geride güzel hatıralar bırakarak gitti. Velileri onun çocukların yüreğine dokunuşunu asla unutmadı.
Tags:
8. Sınıf