Bu bölümdeki metni inceleyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ait olan "Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder." sözü ile ilgili bir kompozisyon yazısı adına kısaca fikir edinebilirsiniz.
Eğitim bir milleti göklere çıkardığı gibi esaret ve sefalete de terk eder. Atatürk eğitimin ne kadar önemli bir şey olduğunu özellikle vurgulamıştır. Gerçekten de millet olarak eğitime ciddi anlamda önem vermeliyiz. Milletlerin geleceği eğitime bağlıdır.
Eğitimden mahrum kalmak toplumları geriye götürür. Eğitimsizlik karanlık bir kuyuda yaşama benzer. Fakat bir toplum eğitime ağırlık verip de yatırım yaparsa diğerlerinden bir adım daha öne geçer. Çünkü eğitim aydınlatma demektir. Daha çağdaş, bilimsel yeniliklere kapı aralayan toplular eğitim seviyesi yüksek olanlardır. Bu yüzden eğitim konusu olmazsa olmazdır.
Aynı zamanda eğitim bütün hayatımız boyunca devam eden bir süreçtir. Bu süreçteki herhangi bir aksaklık milleti zor duruma düşürebilir. O yüzden gerekli önlemler alınarak eğitimin sürdürülmesi sağlanabilmelidir. Son derece iyi bir eğitim almış milletlerin çocukları yarınlar için ciddi bir yatırım demektir. Oysa eğitim yerine getirilemezse, o zaman yaşanan aksaklıklar milletlerin gelişmişliğine gölge düşürür.
Millet eğitime verdiği önemle dünya sahnesinde yerini alır. Yani eğitime önem veren milletler her anlamda belirgin bir yükseliş yaşar. Bilimden, teknolojiye daha gelişmiş bir ülke olarak hem özgürce yaşamanın tadına varır hem de savunma, tarım, ekonomi, endüstri gibi alanlarda ciddi atılımlar yapar. Bir ülkenin gelişmesi demek kendi halkı için gereken her şeyi kendinin üretmesi demektir. Bu da milletin refah ve huzur içinde yaşaması anlamına gelir. İşte bu nedenle eğitim ilk önceliğimiz olmalıdır.
Eğitim ne kadar iyi olursa buna göre daha iyi düşüneni, yaratıcı özelliği ön plan çıkan, gelişmeye odaklı, yenilikçi bireyler yetişir. Bunların yetişmesi demek kendi ülkesine katkı sağlaması demektir. Bu sayede millet kendi geleceğini kurar. Hiçbir devlete ihtiyaç duymadan kendi ayakları üstünde yaşamayı öğrenir. Mesela milletin temel ihtiyaçları, ülkenin ekonomisi için ihtiyaç duyulan her şey bu donanımlı insanların hizmetiyle karşılanır. Yani diğer ülkelerden bir şey ithal etmeye bile gerek kalmaz. Bu da ülkenin her anlamda bağımsızca yaşamasının vücut bulmuş halidir.
Sonuç olarak eğitimden yoksun milletler ise karanlık bir dünyada yaşıyor gibidir. Onlar cehaletin batağında çırpınıp durur ve bir adım dahi ileriye gidemez. Bağımsız ve şanlı bir topluluk olarak yaşamak için sefaletten kurtulmak için mutlaka eğitime alanında kendimizi geliştirmeliyiz. Çocukların en güzel eğitimi almaları için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Donanımlı bireyler yetiştirerek gelecekte dünya sahnesinde gelişmiş ve uygar bir millet olarak yerimizi almanın tek yolu eğitimdir.