Bu bölümdeki metni inceleyerek Ömer Hayyam'ın "Unutma, doğruların kaderidir yalnızlık / Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar." sözü ile ilgili kompozisyon yazısı için kısaca fikir alabilirsiniz.
Doğruyu, doğru konuşanı kimse sevmez. Bir yerde doğru konuşan kişi varsa onun söyledikleri başkalarının menfaatine aykırıdır. Bu yüzden doğru bildiğini söyleyen kişiler genelde yalnız bırakılır. Ancak bu tutumundan vazgeçmeyen, her fırsatta doğruluk üzere yaşayan yüce gönüllü kişiler kartal gibi belli bir ağırlığa sahiptir. Bu ağırlık onun toplumdaki saygınlığını ifade eder.
Yalan her nerede olursa olsun doğrudan kaçmaya çalışır. Doğru olan hep yalnızdır. Bunun nedeni doğruların istenmemesidir. Buradan hareketle hayatında bir şeye karşı çıkan, kendini ifade eden, hakkını savunan biri her işini tek başına halledebilir diyebiliriz. Onun toplumda belli bir ağırlığı ve nüfuzu vardır.
Bulunduğumuz bir ortamda haksızlık ve yanlış yapılan bir şey olunca bazı insanlar doğruları savunmaktan kendini alamaz. Onlar net insandır. Sözlerini açıkça söylemekten çekinmezler. Bu yüzden genelde doğru söyleyen kişi istenmez. Bu tavrı onun yalnızlaşmasına yol açar. İnsanlar bizi yalnız bırakacak diye doğruları savunmaktan geri durmamalıyız. Bir şey doğruysa her yerde her koşulda doğrudur. Bunun üstünü kapatıp da başkalarına yaranmak için yalana başvurmamalıyız. Açıkçası insanda geniş bir bakış açısı olmalıdır. Böyle düşünen biri başkalarının cesaretlendirmesine bile gerek duymadan her şeyi kendi başına idare edebilir. Birçok şeyim üstesinden yalnız halde bile gelebilir.
Sonuç olarak insanın doğru bildiğini topluma içinde haykırması çok önemlidir. Doğruları söylemekten kaçınmak korkakların işidir. İnsanlar bizi yalnız bıraksa da biz yine ömür boyu doğruyu savunmaktan yana olmalıyız. Kısacası bizim başkalarının desteği olmadan da kendi ayaklarımız üzerinde durmamız gerekir. Bu noktada doğruyu savunmaktan çekinmemeli ve savunduğumuz doğruları da korkmadan ifade edebilmeliyiz.
Etiketler:
Kompozisyonlar