Bu bölümü inceleyince Aziz Sancar'ın söylediği çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum sözü ile ilgili kompozisyon yazısı için fikir alabilirsiniz.
Birçok insan zekayı çalışmaktan daha üstün tutar. Onlara göre bir insan zekiyse, bu zekası sayesinde çalışmadan da pek çok şey kazanabilir. Hatta zeki olanları çoğu insandan üstün görürler. Bu inanış aslında insanların genelinde var ancak yanlıştır. Zekadan önce emek gelir. Emek ise insanları birbirinden ayıran en belirgin çizgidir. Çok çalışan, sürekli bir şeyleri, başarmak için emek veren insanlar daha kıymetlidir. Onlar arı gibi çalışmayı seven kişiler olarak bu dünyada her güzelliği hak ederler. Alnının akıyla her işin üstesinden gelir, taşı sıksa suyunu çıkartırlar.
Zeki olup çalışmayı sevmeyen tiplere bakarsak onların gözümüzde bir kıymeti olmaz. Önemli olan zeka seviyesinin yüksek olmasından ziyade çalışmaya olan istektir. Bu anlamda çalışkan olan her insan çok büyük bir saygıya layıktır. Çünkü çalışmanın içinde emek var, alın teri var. Bunlar bir insana değer katan onu yıldız gibi parlatan etkenlerdir. Çok zeki olup da üşengeçlik eden, çalışmaktan kaçan insanların neyi üstün olabilir ki? Bu hayat emek verilmeyen şeyler karşısında kimseye bir mükafat sunmaz. Mutlaka kolları sıvayıp çalışmaya vakit ayırmamız gerekir. Okul sıralarında notları düşük olan, orta kapasiteli bir öğrenci çok çalışarak notlarını yükseltebilir. Düzenli bir çalışmayla sınavlardan istediği puanları alabilir. Ancak üstün zekalı bir öğrenci olup da hiç çalışmayıp büyüklenenler ise kitap defter yüzü açmamanın olumsuz sonucunu notlar açıklanınca görecektir.
Sonuç olarak bizi bir diğerinden üstün yapan şey ne kadar emek verdiğimizdir. Verdiğimiz emeğin büyüklüğü değerimizi artırır. Bu anlamda çalışmaya, emeğin önemine inanmalıyız. Yoksa sadece zekaya güvenirsek istediğimiz başarıları kazanamayız.
Tags:
Kompozisyonlar