Bu bölümü inceleyip bitirdiğinizde "Samimiyetin başlaması için önce neleri içinize sindirmelisiniz? Neden?" sorusunu açıklayacak düzeye ulaşacaksınız.
Samimiyetin başlaması için öncelikle karşımızdaki insanın güler yüzlü olduğundan, anlaşabileceğimiz izlenimi vermesinden emin olmalıyız. Ortak özelliklerimizi görebilmeliyiz. Onun güvenilir bir liman olacağı kanısına varmalıyız. Bunları içimize sindirdiğimiz zaman samimiyet de kendiliğinden gelecektir.
İnsanlar karakter olarak birbirine benzeyen, samimi olmakta sakınca görmediği kişilere ısınır. Adeta kanı kaynar. Onunla bir arada olup vakit geçirmek insana büyük bir keyif verir. Fakat bu kişinin bizi yarı yolda bırakmayacağından, sırtımızdan vurmayacağından emin olmak da dikkat etmemiz gereken bir şeydir. Biraz olsun tanımak lazım gelir. Ortak yaşantılarımızda onları daha iyi tanıyabilmek için davranışlarını gözlemlemek yeterli olacaktır. Mesela okula başladığımızda aynı sınıfta okuduğumuz diğer öğrencilerle hemen samimi olmuyoruz. Birkaç gün geçiyor, birbirimizi daha iyi tanıma fırsatı bulunca kiminle yakınlık kuracağımızı, kimden uzak duracağımızı anlıyoruz. Bu noktada insanlar biraz zaman tanımak bir gerekliliktir diye düşünüyorum. Benim için samimi olacağım insan düzgün biri olmalı, sakin, güzel ahlaklı, başarılı, çalışkan ve arkadaşının iyiliğini düşünen, iyi niyetli biri olmalıdır. Bir de yanında huzur bulduğum biri olmalıdır. Bunlardan emin olursak o kişiyle samimi olmak daha kolay olur.
Kısacası biriyle samimiyeti başlatmak için biraz zaman vermek gerekiyor. Kimseyle hemen oldu bittiye getirerek samimi olamayız. Biraz zaman geçirmeliyiz ki onun gerçekte nasıl bir insan olduğunu fark edelim. Tavırlarının nasıl olduğuna, konuşma tarzına, kullandığı kelimelere, doğru düzgün biri olduğuna bakmalıyız. Bunları tam olarak anlamadan samimiyet kurmak da tehlikeli olabilir. Dolayısıyla samimiyetin başlaması için bu gibi şeyleri içimize sindirmek zorundayız.
Tags:
6. Sınıf