Ne Kadar Bilirsen Bil Söylediklerin Karşındakinin Anlayabildiği Kadardır Kompozisyon

Bu bölümü incelemeniz ne demek biliyor musunuz? Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır sözü ile ilgili kompozisyon yazarken fikir alacaksınız demektir.

Bir çocuğa san o kadar anlattım şunu yapma diye, kırk kere söyledim halan neden böyle yapıyorsun diye kızıyoruz değil mi? Aslında ortada bu kadar sinirlenecek bir şey yoktur. Çünkü bu durum onun elinde olan bir şey değildir. Ancak o kadarını anlayabildiği için böyle yapmıştır. Kimler çok bilgili derseniz; okumuş, mürekkep yalamış olanlar, yaşı büyük olan kişiler, öğretmenler, hekimler ya da başka bir alanda uzmanlaşmış kişiler bilgilidir. Onlar karşısına gelenlere bildiklerini anlatıyor, yol gösteriyorlar fakat söylenen her şeyi herkes aynı derecede anlamıyor.

Karşılıklı konuşmalarda bilgili tarafında bir şey bilmeyen anlattığı, söylediğine  kadar çok olursa olsun bunun pek bir önemi yoktur. Önemli olan karşı tarafında bunların ne kadarını anlayabildiğidir. Onun kendisine söylenen her şeyi anlaması için de iyi bir zekaya sahip olması gerekir. Zeka seviyesi aşağıda, öğrenmede sorun  yaşayan birine ne anlatırsanız anlatın her şeyi öğrenemez. Zaten tanıdığımız herkes, okuyan her öğrenci söylenenleri bir kerede anlayabilseydi şimdi dünya olarak hepimiz uçuşa geçmiş olurduk. Yani herkesin anlama düzeyi birbirinden farklıdır. Kimisi bir çırpıda her şeyi anlıyor, kimi,sine elli kez de anlatsanız anlamıyor. Bu anlamda kendisini geliştiren, bilgisi çok olan, ilim ehli kişiler onu dinleyenlere bildiği konular hakkında ne kadar çok şey söylerse söylesin karşısındakilerin bu söylenenlerin ne kadarını anladığına bakmak gerekiyor. Yani ben bildiğim bütün her şeyi anlatayım. Artık öğrenmişlerdir diye düşünürsek hata ederiz.

Bize anlatılan bilgileri öğrenmenin en önemli faktörü algılama seviyemizdir. Kıvrak bir zekaya sahipsek zaten çok kere anlatılmasına gerek kalmaz. Bilgisi çok olan, hayatla ilgili çok önemli şeyler öğrenmiş olan birisi bize bir şey anlatırken onu bir seferde hemen anlarız. Ancak algılama düzeyimiz düşükse buna yapacak bir şey yoktur. O zaman karşımızdaki anlamamız için kırk takla da atsa, her yolu denese de öğrenemeyiz.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski