Bu bölümdeki örnek metinden fikir alarak gözyaşı ile ilgili kompozisyon metni yazacak duruma gelebilirsiniz.
Gözyaşı, insanın içine attığı acıların, dertlerin, üzüntülerin artık birikerek vücuttan atılma halini almasıdır. Yani bizi üzen, canımızı acıtan şeyler o kadar artmış olur ki, artık bu üzüntüleri taşıyacak halimiz kalmaz. Bardağın dolup taşması gibi içimizdeki üzüntülerin dışavurumudur gözyaşı.
Gözyaşı döktüğümüzde sanki bir yükten kurtulmuş gibi bir rahatlama yaşarız. Bu rahatlama stres atma gibidir. O yüzden bazen tek başımıza kalıp ağlarız. Kimselerin olmadığı sessiz bir yerde içimizdeki üzüntüleri gözümüzden dökülen yaşlarla atarız. Bazen sevdiklerimizle ilgili kötü bir haber alırız. Bazen istediğimiz şeyler gerçekleşmez. Bazen ölüm, kaza gibi acı durumlar yaşanır. Bazı zamanlar da geçmişte yaptığımız kötü şeyler için pişmanlıktan gözyaşı dökeriz. Bunların karşısında çaresiz kalırız ve o anda elimizden sadece ağlamak gelir.
Bebeklik yıllarımızda gözyaşının anlamı bir isteğimiz ve ihtiyacımız olduğunu belirtmektir. Biz ağladığımızda annemiz bir şeye ihtiyacımız olduğunu anlar ve onu hemen giderir. İhtiyacımız karşılandığında ise susarız. Büyük insanların ağlaması ise daha çok üzüntüyle alakalıdır. Sonuç olarak gözyaşı dökmeyen insan yoktur. Herkesin hayatında çeşitli acılar, travmalar, ölümler olduğu için gözyaşı dökmek de aslında dünyanın bir gerçeğidir. Fakat bildiğimiz bir şey var ki insan aciz kaldığında ağlayıp gözyaşı dökerek rahatlıyor. O yüzden gözyaşı esasında faydalı bir şeydir.
Gözyaşı ile İlgili Kompozisyon Örneği 2.
Gözyaşı insanın ağladığı anda gözünden dökülen yaşlar olarak bilinir. Gözyaşı aslında içimize attığımız dertlerin verdiği büyük üzüntü karşısında çaresiz kaldığımızı ve bu yüzden artık dayanamayacak hale geldiğimizi anlatmanın bir başka yoludur. Fakat gözyaşı insana önemli bir rahatlama sağlar. Ağladığında bir insan içinizi dökmüş gibi olur. Gözyaşı insanlar için bazen en güçlü sığınaktır. İçiniz yanarken, kimseye bir şey anlatmaya imkan yokken tek çareniz göz pınarlarından süzülerek dökülen, samimiyet kokan gözyaşınızdır. Onunla rahatlayıp üzerinizdeki acıyı atarsınız. Bir bakıma gözyaşı, içimize attığımız acıların dışa vurumudur.
İnsan ağlamak gibi bir özelliğe sahiptir. Bunun nedeni duyguları olan bir canlı olmasından ileri gelir. Ben de diyorum ki, iyi ki ağlamak var. Ağlamak olmasa bu samimiyetsiz dünyada derdimiz anlatacağımız kişi sayısı da yok denecek kadar azken nasıl hafiflerdik? Bu yüzden ağlayıp gözyaşı döktükçe bir kuş hafifliğine sahip oluyoruz. Ağladıkça yaralarımız iyileşiyor, çaresizliği bir nebze olsun üzerimizde atıyoruz. Gözyaşı sadece gözden akan bir sıvı olarak görülmemelidir. O yaşanmışlıkları içinde barındıran en güzel samimiyetin göstergesidir. İnsan yalnız kalınca gözyaşını ortaya döker. Kalabalıkta ağlamak tam olmuyor. Yani insanların arasında gözyaşı dökmek size yeterli gelmez. Çünkü o zaman rahatça ağlayamaz, derdinizi, acınızı gereği gibi hafifletemezsiniz.
Sonuç olarak her şeyi içimize atarız. Bazı şeyler canımızı ta derinden yakar. Bunu yalnız olduğumuzda düşünür, hüzünleniriz. İşte o zaman kendiliğinden yüreğimizin en derinindeki acıların etkisiyle gözyaşı süzülmeye başlar. İstersiniz ki ağlarken kimse görmesin, tek başıma rahatlayayım. Gerçekten de kendinize, dertlerinize, kusurlarınıza, acı hatıralarınıza ağlayıp göz yaşlı dökmek manevi, bir güç vermektedir. sanki bir ilaç almışsınız gibi olumlu bir eki gözlenir. Kısacası gözyaşı rahatlamanın en doğal halidir.
Etiketler:
Kompozisyonlar