Öyküleyici anlatımı kullanarak “misafirperverlik” konulu bir hikâye yazınız. Hikâyenizde mizahi ögelere (komik ögeler) yer veriniz ve yazınıza uygun kısa bir başlık koyunuz.
Sınav sonuçları açıklanmış, öğretmenliğe atanmıştım.
Sonbahar ayı geldi ve okullar açıldı. Yalnız başıma bir dağ köyüne gittim. Daha
önce hiç bu kadar yanız olmamıştım. Bu yüzden yanımda birilerinin olmasına
ihtiyaç duyuyordum. Bir misafir gelse de oturup konuşsak, gülüp eğlensek
diyordum içimden.
O sırada teyzemin oğlu beni aradı. Bu akşam oraya geliyorum,
misafir kabul eder misin, dedi. Ben de misafirliğe çok önem veren birisi olarak
bu habere çok sevindiğimi söyledim. Akşam için fırında tavuk yapmak istedim. Hemen köyün bakkalına gidip patates, tavuk falan alıp ev
geldim. Çok heyecanlıydım. Tek başıma kalıyor, yemeğimi kendim hazırlamayı
öğreniyordum. Ayrıca akşama sevinçle beklediğim misafirim gelecekti. Neyse
akşam oldu, teyzemin oğlu yanıma geldi. Onunla biraz hoş beş ettikten sonra
yemek hazırlıklarına geçtim. Tavuğu patates ile birlikte sobanın gözüne sürmüştüm.
Mutfakta da salata yapmıştım. Bakkaldan aldığım ekmekler, mutfaktaydı. Ben
teyzemin oğluna sen sobanın gözünden tavuğu çıkar ben de ekmekleri alıp geleyim
dedi. Ben mutfağa ekmekleri almaya gitti. Teyzemin oğlu da ev işlerine acemi
olduğundan sobadan tavuğu alırken tepsiyi elinden düşürmüş. O sırada odadan bir
ses geldi, eyvah diye.
Gittim baktım ki tepsi halının üzerine tamamen ters bir şekilde
düşmüştü. Bütün yemek halıya dökülmüş. Bunun üzerine baya bir güldük. Bu komik
olay benim için çok değerli bir hatıra olarak kaldı. Daha sonra tavuk ve patatesleri
tekrar tepsiye alıp koyduk. Üzeri biraz tozlanmıştı ama çok acıktığımız için
onu bile gözümüz görmedi. Bir güzel yemeğimizi yedik. Çok da lezzetli olmuştu.
Bu olay benim için misafirliğin güzel bir yanı olarak hatıra kaldı.
Yorum Gönderme